Yazın serinlediğimiz, kışın ısındığımız ve hayatımızda neredeyse olmazsa olmaz cihazların başında gelen klimaların kullanım alanlarına göre çeşitleri bulunur. Bu makalemizde Ofis Binaları İçin Klima Seçimi konusunda bilgiler sunarak bu konuyu merak eden herkese yardımcı olmaya çalışacağız.
Ofis Binaları İçin Klima Seçimi Nasıl Olmalı?
Ofis binaların geneli çekirdek ve çevre zonlarından oluşmaktadır. Çevre zonu için dış duvarlardan 3-3.6 m kadar içeri kadar olan bölgeyi almak mümkün olmaktadır. Bu zonda yükler değişir. İç zonda yaz-kış değişmeyen iç ısı kazançları hakim olmaktadır. Bina çalışma rejimi kesintili olmaktadır.
Normal ofislerde çalışma saatleri genellikle 08:00-18:00 saatleri arasındadır. Ancak bazı ofis-bürolarda daha geç saatlere kadar da çalışılabilmektedir. Ayrıca burada mevcut olan kişilerin yoğunluğu da değişken bir konudur. Genel büro hacimlerinde kişi başı 7 m² alan normal sayılırken özek ofislerde kişi başı 17 m² alan alınabilir. Normal aydınlatma yükleri de 10-50 W/m² olarak alınabilir. Tabi bu değer bilgisayar odalarında ayrıca elektronik aygıtların olduğu alanlarda 50-110 W/m² değerine kadar çıkabilmektedir.
Ofis yapılarında özellikle de esneklik önemlidir. İç dekorasyona bağlı olarak aygıt ve menfez yerleşimi mümkün olabilir. Ayrıca binanın işletim biçimi de sistem seçiminde önemi büyük faktörler arasında gelmektedir.
Çok katlı tek sahibi olan ofis, kat kat ayrı firmalara ait ofis veya daha küçük bağımsız büroların paylaşıldığı katlardan oluşan ofis blokları farklı sistem tercihlerini gerektirebilmektedir. Ofis iç mekanlarında çeşitli mantar ve bakterilerin açığa çıkması, oksijenin yetersiz olması, sigara-ter kokusu, toz oluşması, eşya ve yapı malzemelerinden yayılan gazlar gibi birçok olumsuz faktörlerin artması sadece iç hava kalitesinin düşmesine değil aynı zamanda hastalık ve rahatsızlıklara da sebep olabilmektedir.
Son dönemlerde binalara bakacak veya inceleyecek olursak doğrama ve pencerelerde kullanılan malzemenin kalitesi yükselmiştir. İç ve dış ortam arasında sızdırmaz yüzeyler oluştuğu için özellikle de büro ve ofis tarzı mekanlarda havalandırma sorunu oluşmaktadır. İnsan yoğunluğunun her daim daha fazla, sigara içilen ortamlarda hava kalitesinin düşmesi durumu çalışan insanların da performanslarının düşmesindeki en önemli etkenlerdendir.
Mevsim şartları İstanbul gibi olan yerlerde 4 ay süreyle soğutma cihazına gereksinim duyulurken 12 ay boyunca da havalandırma gereksinimi vardır. Havalandırma gereksinimi bürolarda bulunan pencerelerin açılarak çok kolay giderileceği düşünülse de bu durumun avantajdan çok dezavantajları bulunmaktadır.
- Öncelikle kontrolsüz olan hava iç ortama sızar. Bu aşamada içeride yer alan eşyaların tozlanmasına aynı zamanda çok daha çabuk yıpranmasına sebep olur.
- Yine kontrolsüz içeri alınmış olan hava yazın evin daha sıcak olmasına, kışın ise içerinin daha çabuk soğumasına neden olur.
Ofis binalarını düşünecek olursak eğer çok farklı büyüklükte olabilmektedir. Tek bir mal sahibi olan birden çok katlı ofis binasından başlayarak 8-10 kişinin çalışmakta olduğu küçük ofislere kadar değişen boyutlar söz konusu olmaktadır. Özellikle de yüksek blok ofis binaları klimatizasyonunda yakın zamana kadar çift kanallı, endüksiyon ya da fan coil ile klima yapılırdı. Son dönemlerde ise 20.000 m² den büyük olan yapılarda VAV sistemi daha çok tercih edilmektedir. Tabi cam önlerine de ayrıca ısıtıcı monte edilir. Daha küçük binaları göz önünde bulunduracak olursak yine cam önlerine ısıtıcı (termostatik vana olan kaloriferler) monte edilip kanal tipi cihazlar kullanılabilir.
Taze hava her aygıta ayrı ayrı alınabileceği gibi birkaç merkezde kanal tipi cihazlar ile soğutulup ısıtılıp gönderilmekte, egzoz merkezi ya da zonlara ayrılarak yapılabilir. Asma tavanın dönüş havası için plenum olarak kullanılması ısı yükünü, hava miktarını ayrıca gereksinim olan asma tavan içi yüksekliğini azaltmaktadır. Asma tavan içindeki fan coil sistemleri özellikle de servis bakım güçlüğü yaratır. Mesela drenajdan damlama yapabilir. Filtre temizliği için asma tavanı açmak gerekebilir.
En kolay problem olarak görülen, asma tavan üzerinde kalan teknisyenin parmak izi ve kirlilik de önemlidir. Isıtma mevsiminde sıcak hava aşağı üşenmekte olduğu için özellikle de Adana, Antalya gibi şehirler dışında soğuk olan bölgelerde eksik konfor ayrıca istenen şekilde ısınamama gibi durumlar söz konusu olabilmektedir.
Hava hızla üşenip yere ulaştırıldığı durumlarda aynı menfezden yazın soğuk hava verildiği zaman hava hızla aşağıya doğru inmekte aynı zamanda draft adı verilen soğuk hava akımları kişileri rahatsız etmekte hatta ve hatta hasta edebilmektedir. Yani bu aşamada konfor yine kaybolur. Bu sistemlerde klasik meydana gelen sorunlar; ses yapma, servis bakım sıklığı, filtre temizliği ve konfor eksikliği gibi durumlardır.
Merkezi sistemlerin başka işletim sorunu, bu sistemleri kısmen çalıştırmanın imkansız olmasıdır. Bu aşamada binanın çalışmadığı, aktif olmadığı tatil günlerinde, gece saatleri gibi zamanlarda çalışmak isteyen ofislerde klimatizasyon olmaz.